Maria Montessori’nin uzmanlar tarafından sıklıkla kullanılan bir sözü vardır:

“Çocuğun işi oyundur.”

Oyunun çocukların zekâ ve kişisel gelişimleri açısından çok önemli olduğu bilinmektedir. Ancak son yıllarda yapılan araştırmalar, her oyunun değil, çocukların üretme kabiliyetlerini arttıran ve hayal gücünü geliştiren oyunların bilişsel gelişime önemli katkılarda bulunduğunu göstermektedir.

Yapılan bilimsel araştırmalarda zekâ düzeyinin doğuştan geldiği ve sabit olduğu, zaman içinde değişmeyeceği hipotezi de reddedilmektedir. Bu araştırmalara göre zekâ üzerinde genetik faktörlerin yanında, Mozart örneğinde olduğu gibi, çevresel etmenler ve deneyimlerin etkileşiminin de önemli etkileri bulunmaktadır. Ailenin de desteği ile erken çocukluk döneminde başlayan ve uzun süren çalışmalar büyük bir yeteneği ortaya çıkarmaktadır.

Erken çocukluk döneminde yaşanan sorunlar ise telafisi olmayan durumlara yol açabilir. Örneğin, gelişim geriliği durumunda müdahalede geç kalınmış veya ekrana uzun süreli maruz bırakılmış çocuklarda öğrenme zorlukları, dikkat ve konsantrasyon eksikliği, akranlarına göre daha yavaş öğrenme becerisi görülebilmektedir.

Bu nedenlerle erken yaşta çocukları gelişimsel açıdan doğru oyunlara yönlendirerek çocuğun sahip olduğu zekâ türünü tespit etmek ve öğretileri ona uygun vermek çok önemlidir. Albert Einstein’ın sözünü hatırlamakta fayda var:

 “Aslında herkes dâhidir. Ama siz kalkıp bir balığı, ağaca tırmanma yeteneğine göre yargılarsanız, tüm hayatını aptal olduğuna inanarak geçirecektir.”

Çocuklarımıza yeteneklerini ortaya çıkarabilecek eğitim verebileceğimiz, kendilerini keşfetmelerine fırsat tanıyabileceğimiz, akademik başarılarının yanında sosyal gelişimlerini de destekleyebileceğimiz farkındalığı ile çocuklar yetiştirebilmek umuduyla…

Neslihan ERDOĞAN
Çocuk Gelişimci
Akıl Zekâ Oyunları Eğitmeni
Oyun Tasarımcısı